Günümüzde bir halk sağlığı sorunu olarak gördüğümüz alkol ve madde bağımlılıklarının yanında gelişen teknoloji ile birlikte yeni tür davranışsal bağımlılıklar ortaya çıkmıştır. Bunların en önemlilerinden biri “Dijital Oyun Bağımlılığı” dır.
Bilgisayar oyunlarının ortaya çıkışı, 1950’li yıllarda bilgisayarların ilk kullanıma çıkması ile başlamıştır. Bu oyunların yaygınlaşması ise 1980’li yıllara denk düşmektedir. “Atari”, “Spektrum” ve “Comodore 64” gibi o dönemin popüler cihazları günümüzde yerini “PlayStation”, “Nintendo Wii” “Xbox” v.b. gibi oyun konsollarına bırakmıştır. Oyun bağımlılığı ile ilgili ilk yayınlar 1990’lı yıllara denk gelmektedir. İnternetin hızla yayılması ile oyunların karşılıklı sanal alemde oynanması ve oyunların da görsel olarak gelişme göstermesi bu bağımlılığı perçinlemiştir.
Son dönemde Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmada yaşayanların %58’inin video oyunları oynadığı, %51’inin evlerinde oyun konsoluna sahip olduğu ve %36’sının cep telefonunda oyun oynadığı bildirilmiştir.
Oyun bağımlılığının sıklığı ile ilgili yapılan çalışmalarda oranlar arasında farklılıklar bulunmaktadır. Kimi çalışmalarda oran %0,2, kimi çalışmalarda ise %50 gibi yüksek oranlar saptanmıştır. Özellikle Doğu Asya ülkelerinde oranlar yüksektir.
Aşağıda yazılan 9 belirtiden en az 5 belirti 12 aylık bir dönem içerisinde görülüyorsa ve kişinin işlevselliğini etkiliyorsa oyun bağımlılığı tanısı düşünülür.
- Oyun üzerine aşırı kafa yormak (Geçmişteki oyun oynama yaşantılarını yeniden yaşamak, ya da
bir sonraki oyunu beklemek, oyun oynamanın kişinin yaşantısındaki temel aktivite olması)
- Oyun oynamadığında ortaya çıkan yoksunluk belirtileri (Anksiyete, irritabilite ya da üzüntü)
- Tolerans (İnternet oyunlarına giderek artan miktarda zaman ayırma ihtiyacı duyma)
- Başarısızlıkla sonuçlanan; oyun oynamayı azaltma, kontrol altına alma ya da bırakma girişimleri
- Oyun için diğer aktivitelerden vazgeçmek
- Yol açtığı psikososyal sorunların bilinmesine rağmen oyun oynamayı sürdürmek
- Oyun hakkında aile üyelerine, terapistine ya da başkalarına yalan söylemek
- Olumsuz duygudurumdan ( Umutsuzluk, suçluluk, kaygı gibi…) kurtulmak için oyun oynamak
- Aşırı oyun oynama yüzünden önemli bir ilişkisini, işini, eğitimi ya da mesleği ile ilgili fırsatları tehlikeye atmak ya da kaybetmek
Oyun bağımlılığının tedavisinde hem ilaç hem de terapi tedavileri kullanılmış, ayrıca her ikisinin birlite kullanıldığı çalışmalar da bulunmaktadır. Çalışmalar sonucunda terapi yöntemleri ile ilaç kullanımının birbirine üstünlüğü gösterilememiştir. Bilişsel davranışçı terapi tekniklerinin faydalı olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Ayrıca danışmanlık verilmesinin kişilerin oyun oynama süresini azaltmadave yaşam kalitesini arttırmada etkili olduğu bildirilmiştir. Bazı ilaçların da etkili olduğu bulunmuştur.
Sonuç olarak dijital oyun bağımlılığının ilerleyen süreçte bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkacağı aşikardır. Zira artık her insanın cebinde birer oyun makinesi bulunmaktadır. En önemli nokta bu durumun tedavi edilmesi gereken bir bağımlılık olduğunun kabul edilmesidir. Oyun bağımlılığı nedeni ile başvuran kişilerde ek psikiyatrik tanıların özellikle de dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun (DEHB) taranması elzemdir.